TARİHSEL BİLGİ
Grup Kimliği: Karapapak ve Terekemeler, köklerinin Kafkasya'da olduğuna dair ortak bir duygu paylaşırlar. Terekemeler din ve konuşma dili bakımından farklı özelliğe sahip olmalarına karşı Karapapaklar adlarının geniş anlamda her iki grubu da içeren kapsayıcı bir ad olduğuna inanırlar. Her iki grup da, endogami geleneğini büyük ölçüde sürdürür. Söz konusu farklılığın kökleri Türkiye'ye gelmelerinin öncesinde yatar; farklı bölgelerden göç etmişlerdir.
Terekeme terimi; Türkmen kökenli oluşun onanması gibi bir durum halidir. Karapapak terimi ise, şimdi Amu Derya'da yaşayan ve bir Kıpçak halkı olan Karapaklar'la bir kurumsal özdeşlik kurulmasına yol açmıştır.
Karapapak ve terekeme tabirleri çoğu defa aynı topluluğu ifade etmektedir. Fakat soruşturmalar sırasında bu iki tabirin bazı küçük farklılık taşıdığını gördük. Karapapak tabiri; Kars'a geliş tarihleri daha eski olan(1828 den sonra) eskiden beri yerleşik olan Çıldır Kazağı ve köylüleri için kullanılmaktadır. Terekeme tabiri ise 1921 den sonra karsa gelerek merkez köylere yerleşenler için kullanılmaktadır.
Borçalı-Kazak boyundan gelen Karapapak Türkleri, Kıpçak, Kuman, Bulgar ve Hazar Türkleri'nin Ön-Asya'daki koludur. Borçalı ve Kazak diye iki kola ayrılırlar. Karapapaklar bazen Karakalpaklarla karıştırılır. Ama herhangi bir bağıntısı bulunmamaktadır."
Terekeme terimi Farsça Terakime'den gelmekte olup manası Türk'e benzeyen demektir. İddiaya göre Karapapaklar 4. Yüzyıl'da Kazakistan'dan Arap Yarımadası'na göç etmişler ve 6. Yüzyıl'da Arap'larla yaşadıkları sorunlar yüzünden Kafkasya'ya göç etmişler.
Kazak Türklerinin bir kolu olan Karapapaklar Gürcistan Lore ve Şamşolde Bölgesi ve Azerbaycan'ın Kür_Aras Nehirleri arasında Gürcistan krallığına bağlı Hıristiyan dinine mensup iken Selçuklu sultanının 1064 yılında bu bölgeyi fethetmesinden sonra Selçuklularla dil birliğinden dolayı sultana müracaat edip topluca İslamiyeti kabul etmişlerdir.
Selçukluların yıkılmasından sonra bu bölgenin Akkoyunlu devletinin himayesine girmesiyle Borçalı_Kazak (Karapapaklar) da bu devletin egemenliği altına girmiştir.
1502 yılında Akkoyunlu devletinin yıkılmasından sonra bu bölge şii İran devletinin egemenliğine girmiştir.
İslamiyetin Sünni mezhebinde olan Karapapaklar Şah İsmail'in Şiilik baskılarına direnmişler,
Bu baskılara dayanamayan Karapapaklar mezheplerini değiştirmedikleri için Şah İsmail'e müracaat ederek kendilerine baskı yapılmaması karşılığında İran devletine Resm_i Sünni
(Sünnilik vergisi) adlı vergiyi vermişlerdir. Bu bölgenin genelde şii mezhebine mensup olmalarından dolayı kendilerini Şiilerden ayırmak için siyah kuzu derisinden bir tür başlık yaparak bu başlığı takmışlardır. Kazak Türklerinden olan bu boya kara papak isminin verilmesinin sebebi de budur.
(1524-1576) yılları arasında İran Safevi devletine Sünnilik vergisini veren Karapapaklar
Osmanlı devletinin Revan Seferinden sonra 28 Ağustos 1587 Osmanlı serdarı Ferhat Paşaya gelerek, törenle itaat etmiştir. Karapapak beyi Nazar Paşa 'Loru Eyaleti'ne beyler beyi olarak tayin edildi. Osmanlı devletinin hizmetinde 1828 e kadar kalan Karapapaklar; Rusya'nın Revan'ı 1827 de işgal etmesi üzerine Revan ve Nahçivan Rus işgaline uğradı. Şubat 1828 Türkmençayı barışıyla Aras ırmağının sınır kabul edilmesi üzerine Ruslara karşı savaşan Karapapaklar buraları terk etmek zorunda kaldılar. 1828 yazında İran'ın Sulduz Bölgesi ve Osmanlı Devleti'nde Kars ve çevresine göç etmek zorunda kaldılar. 1854-1855 Kırım Savaşı ve 1877-1878 Osmanlı -Rus savaşı (93 Harbi) nda Kars bölgesinden Ağrı ve Sivas illerine yerleşmişlerdir.
Osmanlı Devletine hep sadık kalan Karapapaklar Osmanlı Devletinin dağılma döneminde de bu hususiyetlerini sürdürmüşlerdir. 2. Abdülhamit döneminde özellikle Ermenilerin Doğu Anadolu Bölgesinde Ermeni devleti kurmak için giriştikleri katliamlara karşı padişah tarafından kurdurulan toplam 56 tane Hamidiye alayından 12 tanesi Ağrı ili çevresinde kurulmuş, bunlardan 6., 7., 9.,ve 10. Hamidiye alaylarını Karapapak aşiretine mensup beyler tarafından kurulmuştur. 10. Hamidiye alayını Taşlıçay ilçesinin Geçitveren Köyü beylerinden Veli Bey tarafından kurulmuş Ermeni-mezalimine karşı başarılı mücadeleler vermiştir
Karapapaklar, Ağrı'nın Geçitveren( Gülesor) Köyü, Yukarı Toklu ( Günde Peri) İki Yamaç (Mirzehan), Küp Kıran, Mengeser, Geçitalan ( Gerger ), Yoncalı, Hıdır, İsaabad, Mezre köylerine yerleşmişlerdir. Ayrıca Yekmal, Kazlı, Dambat, Amat, Baloluk (Keşiş) köylerinde de yerleşmiş olanlar olup bir kısmı bu köylerden büyük kentlere göçmüşlerdir. Akyaka, Ankara, Ardahan, Arpaçay, Çıldır, Digor, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kars, Kağızman, Muş, Susuz, Selim, Sarıkamış, Sivas, Azerbaycan'ın Sulduz bölgesi, Ermenistan'ın Akbaba bölgesi, İran Devleti kuzey bölgesi, Türk Cumhuriyetlerinde ve Avrupa da dağınık şekilde yaşamaktadırlar.
Özellikle Ardahan'ın Çıldır ilçesinde yoğunlaşmaktadır; Çıldırlıların söylediklerine bakılırsa tüm köyler Karapapak ya da Terkemedir; en yoğun şeklinde bulundukları ikinci yer Arpaçay ilçesidir. Hasan Çavuş köyü başta olmak üzere orada köy nüfusunun yarıdan fazlasını oluşturmuşlardır. Ayrıca Kars merkez ve Selim, Kağızman ilçelerinde bulunurlar. Kavkazskiy Kalender'a (1910) s. 546, bakılırsa, o zamanlar 99 Karapapak köyü vardır ve bunların 63'ü Kars yöresinde, 29'u Ardahan'da ve 7'si Kağızman'daydı.
Rusların 1877'de Kars'ı işgal etmelerinden sonra, içlere doğru çekilen Karapapaklar Sivas, Tokat ve Zile'de köyler oluşturmuşlardır. Bunlardan biri olan Acıyurt, 1877'de hali hazırda Karapapak nüfusuna sahiptir. Ayrıca Kayseri'de iki köyün (Pınarbaşı ve Sarız) Karapapak nüfusuna sahip olduğu kaydedilmiştir.
Dinleri
Yesevilikle islamiyete geçip, kökenleri Kafkasya bölgesidir. Atılgan, hırslı, olaylar karşısında son derece duygusal ve saf bir karaktere sahip insanlardır
Kafkasya`da ve yakın bölgelerde dağınık bir şekilde yaşayan Karapapak Türklerine, siyah astragan kalpak giydikleri için komşuları bu adı vermişlerdir. Muhtemelen Türkmen kelimesi ile ilgili olarak Terekeme adıyla da anılmışlardır.
Karapapaklar Sünni'dir. Terekemeler de sünni olup hanefi mezhebindendirler. Elde mevcut tek rakam, 1883 yılında Kars dahil o zaman Rusya'nın kontrolünde olan bölgelerde 11.721 Sünni ve 9.931 Şii olduğudur. Şii olan topluluk Azeri Türkleridir.
Dil
Esas olarak Karapapakça (Azeri diline yakın Batı (oğuz) dillerinden biri). Türkiye'de bu dil hâlâ güçlü görüldüğü kadarıyla değişime uğrayıp Doğu Anadolu lehçelerine karışmıştır. Kullanılan dil eski Türkçedir
Edebiyat
Karapapak`larda âşıklık üzerine ün salmışlar;
1. Bağdat (XVI. asır kadın halk şairlerindendir. Çıldırlıdır.),
2. Balabey (XIX. asırda yaşamıştır. Zarşatlıdır.),
3. Gülistan,
4. Hasda Gasım XVIII. asırda yaşamıştır. Zarşatlıdır.),
5. Hasda Hasan (XIX. asırda yaşamıştır.),
6. Hicrani,
7. Hoca İrfani (XVIII-XIX. asır il şairidir. Çıldırlıdır.),
8. Hüseyin,
9. Kurbani (XVIII. asır Kars şairlerindendir.),
10. Resul (XIX-XX. asır Çıldır il şairlerindendir.),
11. Sadayi (XIX. asır Çıldır il şairi),
12. Âşık Şenlik (XIX-XX. asır il şairidir. Çıldırlıdır. Büyük üne sahiptir. Oğlu da şairdir.), dir.
13. Murat Çobanoğlu
14.Kadir Kılıç (Gamgüder) Ağrı/Tutak/İsaabad (Hacıisabey) Köyü
15. Hasan ALTAY ( Yan ey gönül yan) Ağrı/Taşlıçay/ Geçitveren Köyü
16.Âşık Cevdet (Ağrı/ Taşlıçay)
Karapapak Türkleri'nin konusunu Ruslara karşı verilen bağımsızlık mücadelesinden alan Şeyh Şamil ve başta Dede Korkut, Köroğlu, Şah İsmail ve Kirman Şah hikayeleri ile benzer özellikler taşıyanKaçak Nebi , Mihralı Bey, Terekeme Hacı (Sarıkızoğlu), Hasan ve Hüseyin kardeşler, Zakir, Kaçak Mehmet ve Deli Ali gibi mahalli kahramanlarla ilgili halk hikayeleri bulunmaktadır.
HAZIRLAYAN
Ergün ÖĞÜŞ
Tarih Öğretmeni
