DÜĞÜNLERİMİZ Evlenme geleneklerimiz pek az değişime uğramıştır. Çoğunlukla görücü usulü ile evlenilir. Oldukça azalmış olmasına rağmen bazı yörelerde devam eden başlık parası geleneği, kız kaçırma olaylarını da artırmaktadır. Bu ise yakın zamana değin aileler arası düşmanlıklara yol açmıştır.
Erkeğin istediği kızı ana-baba da uygun görürse, kızın evine elçi gönderilir. Erkeğin herhangi bir isteği olmasa da, eğer oğlan evlenme çağına gelmişse kız boylamaya (beğenmeye) çıkılır. Elçi gönderme, doğrudan kız isteme anlamına geldiğinden, önce kadınlar gidip kızı görürler. Elçiler, yörenin saygın kişilerinden seçilir. Oğlanın babası ya da yakınlarından birileri elçilerle birlikte gider.
Bunun için de genellikle Cuma günleri seçilir. Elçiler arasında en yaşlı kişi sözü açar, isteklerini bildirirler. Kız babası da evlenmeden yanaysa, Allah'ın emri varsa men ne diyecem? Bir de gızdan sorah, bahah ne der diye cevaplar. Karısı aracılığıyla kızın düşüncesini elçilere iletir. Evlenmeden yana değilse "Kocalık kızımız yok. Sizin İstediğiniz bizde değil, başka yerde arayın gibi yanıtlar verilir. Kız tarafı olumlu yanıtlıysa şirni (tatlı) yeme günü kararlaştırılır. Erkek tarafınca getirilen kolonya, şeker, meyve gibi şeyler konuklara sunulur. Bu aynı zamanda beh günü (söz kesme) olarak da değerlendirilir. Kız evine söz yüzüğü, başörtüsü ve çeşitli hediyeler getirilir. Baş örtüsünün bir ucuna kararlaştırılan başlığın bir bölümü bağlanmıştır. Kadınlar ve erkekler ayrı odalarda toplanır. Güveyin yakınlarından biri kıza yüzüğü takar. Kimi zamanda kız, erkeklerin toplandığı odaya getirilerek, yüzük orada takılır. Nişan günü kararlaştırılır.
Kız evinde yapılan nişana her iki tarafın yakınları çağrılır. Kız evine ve geline çeşitli armağanlar alınır. Güvey evi hazırlanacak yemeklerin gereçlerini ve birkaç koyunu kız evine gönderir. Nişandan sonra, damat ve kız çeyiz hazırlanmaya başlar bu arada düğün günü belirlenir, düğün gününe birkaç gün kala kız evinde çeyiz hazırlanarak davetlilere gösterilir. Düğün iki gün sürmektedir. Düğün başlamadan yarışlar düzenlenir, bu yarışı kazanan hediye alır. Sabah 09.00'da başlar gece 24.00'a kadar sürer, bol bol halay çekilir, halay çekmeye gelin ve damat çıktığında bol bol para takılır. Bu paranın %10'unu komisyon olarak davulcuya verilir. Davulcuya da bol bol para verilerek (Savaş verme) davulcu coşturulur. Daha sonra kına gecesi düzenlenir, kına oynatılır, davetliler kınaya para atar, para gelinin yengesine verilir.
Ertesi gün gelin giydirilir, kardeşi kemerini bağlar, bu kemer bağlama üç kez tekrarlanır, ağabeyi bundan sonra hediye olarak takı veya para verir, gelin evden çıkarken gelinin kardeşi veya yakını gelinin evden çıkmasına mani olur, hediye ister, hediyesi verilir gelin evden çıkar. Gelin oğlan evine gelince damat gelinin başına ve çevresindekilerin üzerine para ve şeker atarlar, bunu damat ve arkadaşları (sağdıç) yapar. Böylece gelinin eve uğur ve bereket getirmesi dilenir.
Gelin içeri girerken ayağının altına konan bir tabağı vb. şeyi kırar, akşama kadar eğlenceler yapılır, davullar çalınır, davul ve zurna eşliğinde oynanır.
Düğünün ikinci günü gelin attandıktan sonra takılar takılır, yemekler yenilir. Öğleden sonra düğün yine devam ederken, damat sağdıcın evine gider. Sağdıcın evinde köyün gençleri toplanır. Eve gelenlere kola, kurabiye vb. ikram edilir. Gençler; her çeşit meyve ve çikolatayla şahı bezerler. ( Şahın meyveleri; gerdeğe girilmeden önce damat ve gelin tarafından yenilir.) Şah bezendikten sonra yüzük oyununa geçilir. Yüzük oyununda gençlerden bir tanesi eline aldığı yüzüğü, gençlerin eleri arasında gizlice dolaştırır ve gençlerden birine verir. " Yüzük Kimde" diye sorar. Yüzüğün kimde olduğunu bilmeyenlerin ellerine kemerle kuvvetlice vurulur. Yüzük bulununcaya kadar oyun devam eder. Bu sefer oyunu, yüzüğü bulan devam ettirir. Bu oyuna damat ve sağdıçta katılır. Damat, yüzüğün kimde olduğunu bilmeyince, dayağı onun yerine sağdıç yer.
Oyun böyle devam ederken, düğün de devam etmektedir. Saat 14,15: 00 gibi davul sağdıcın evine gelir. Düğün sağdıcın evinde yarım saat kadar devam eder. Damat sağdıcın evinde oynatılır.
Sonra şah çıkarılır. Şahı köyün bekar gençlerinden biri taşır. Davul zurna eşliğinde topluca damat evine gidilir. Arada bir de salavat getirilir.
Damat eve gelince silahlar patlatılır. Damat Düğün bir, iki saat daha devam eder. Sonra ara verilir. Akşam 8:00' den sonra yine devam eder, saat 23, 24:00' e kadar sürer. Düğün bitimine yakın; damatla, gençler helva ve yemek yerler. Helva yiyenler bir miktar para atarlar. Bu para yengeye verilir.
Akşam gerdeğe girmeden önce kapıda bekleyen sağdıç damadı tokatlar ve böylece damat içeri girer. Düğünden birkaç gün sonra gelin ve damat anne ve babaların ellerini öpmeye giderler.